Gümrük ve Ticaret Bakanlığından anonim ve limited şirketlerin sermaye artırımı işlemlerinde ve özellikle Türk Ticaret Kanununun 462 nci maddesinin uygulanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklama yapılmıştır.
1-) 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca halka açık veya halka açılmak üzere Sermaye Piyasası Kuruluna başvuran anonim şirketler, bilançolarında sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların olup olmadığına bakılmaksızın sermaye taahhüdü yoluyla sermayelerini arttırmaları mümkün bulunmaktadır.
2-) Bilançolarında sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonları bulunan ve halka açık olmayan veya halka açılmak üzere Sermaye Piyasası Kuruluna başvurmayan anonim şirketlerde sermaye taahhüdü yoluyla sermayenin artırılabilmesi için: sermaye taahhüdü yoluyla yapılacak sermaye artırımı tutarı kadar fonların da eş zamanlı olarak sermayeye dönüştürülmesi gerekmektedir. Fonlar sermayeye dönüştürülmeden veya fonlar sermayeye dönüştürülürken eş zamanlı olarak fonların tutarından daha yüksek miktarda sermaye taahhüdü yoluyla sermayenin artırılabilmesi ise bu amaçla yapılacak genel kurul toplantısında bütün pay sahiplerinin temsil edilmeleri ve sermaye artırımına ilişkin kararın oybirliğiyle alınmış olması şartına bağlıdır.
3-) Yapılacak ikinci bir düzenlemeye kadar;
a) Sermayenin sadece sermaye taahhüdü yoluyla artırılmasında, şirket sermayesinin öz varlık içinde korunduğunu şirketin özvarlığı da tespit edilmek suretiyle şirket sermayesinin karşılıksız kalıp kalmadığına ve sermayenin hangi oranda korunduğuna ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporunun aranması, anonim şirketlerde ise bu raporda ayrıca sermayeye eklenecek fonların mevcut olmadığının da tespit edilmesi gerekmektedir.
b) Sermaye artırımının sadece iç kaynaklardan yapılması durumunda, artırımın tescil edilebilmesi için, şirketin özvarlığı da tespit edilmek suretiyle şirket sermayesinin karşılıksız kalıp kalmadığına, sermayenin hangi oranda korunduğuna ve iç kaynaklardan artırılan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporunun ticaret sicili müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, şirket sermayesinin öz varlık içinde korunduğunu, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğunu doğrulayan yönetim kurulunun açık ve yazılı beyanı ile genel kurul tarafından onaylanmış yıllık bilançonun, bilanço tarihinin üzerinden altı aydan fazla zaman geçmiş olması halinde ise yönetim kurulu tarafından onaylanmış ara bilançonun ticaret sicili müdürlüğüne verilmesi durumunda ise, söz konusu raporlar aranmadan işlem yapılması gerekmektedir.
Şerif ARI
Yeminli Mali Müşavir